Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim tırmanmaya devam ederken, Kremlin Sarayı Sözcüsü Dmitriy Peskov'dan kritik bir açıklama geldi. Peskov, Rusya'nın ilan ettiği ateşkesle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, Ukrayna'ya sert bir uyarı gönderdi.
Ateşkes Olacak mı? Peskov'dan Net Mesaj
Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kararıyla Rus güçlerinin saldırılarını durduracağını belirtirken, Ukrayna güçlerinin Rus mevzilerini hedef alması durumunda anında karşılık vereceklerini vurguladı. Peskov'un açıklamaları şu şekilde:
"Ateşkes olacaktır, ancak Kiev rejiminin karşılık vermemesi ve mevzilerimizi ya da tesislerimizi vurma girişimlerinin devam etmesi halinde derhal uygun bir yanıt verilecektir."
Bu ifadeler, Rusya'nın ateşkes niyetinde olduğunu gösterse de, Ukrayna'nın olası saldırılarına karşı hazırlıklı olduklarının da altını çiziyor.
Zelensky'nin Ateşkes Şartı ve Rusya'nın Yanıtı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 28 Nisan'da Zafer Günü vesilesiyle 8-10 Mayıs tarihlerinde tek taraflı olarak 3 günlük ateşkes kararı aldığını duyurmuştu. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, ateşkesin 30 gün sürmesi halinde kabul edeceğini belirtmişti. Bu durum, iki ülke arasındaki müzakerelerin ne kadar zorlu olduğunu gözler önüne seriyor.
Peskov, Kiev'in önerilen ateşkesi imzalamaya hazır olduğuna dair henüz bir işaret almadıklarını da sözlerine ekledi. Bu durum, ateşkesin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda belirsizliği koruyor.
Ateşkesin Geleceği Ne Olacak?
Rusya'nın ateşkes ilanı ve Ukrayna'nın şartlı kabulü, savaşın seyrini değiştirebilecek önemli gelişmeler. Ancak, iki tarafın da birbirine karşı güvensizliği ve farklı beklentileri, ateşkesin kalıcı olup olmayacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Ateşkesin sağlanması, bölgedeki insani krizi hafifletebilir ve müzakereler için bir zemin oluşturabilir. Ancak, ateşkesin bozulması durumunda savaşın daha da şiddetlenmesi ve yayılması riski bulunuyor.
Uluslararası toplumun, ateşkesin sağlanması ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi için yoğun çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık ve insani acılar daha da derinleşebilir.
