İmamoğlu'ndan Araç Şov! Halkın Parasıyla Lüks Araç Saltanatı mı?
Gündem

İmamoğlu'ndan Araç Şov! Halkın Parasıyla Lüks Araç Saltanatı mı?


18 September 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 18 September 2025

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yaşanan araç tartışmaları yeniden alevlendi. Seçim öncesinde "İBB'de büyük araç israfı olduğu" iddiasıyla gündeme gelen ve göreve gelir gelmez Yenikapı'da yüzlerce aracı sergileyerek dikkat çeken Ekrem İmamoğlu, bu kez farklı bir konuyla gündemde. İBB'ye bağlı İstanbul Ulaşım A.Ş.'nin, bütçe açığını kapatmak amacıyla 100 adet makam aracını satışa çıkarması tartışmaları beraberinde getirdi.

İBB'nin Araç Satışı Kararı

İstanbul Ulaşım A.Ş.'nin aldığı bu karar, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Satışa çıkarılan araçların arasında lüks modellerin de bulunması ve üretim yıllarının 2020 olması, dikkatleri çekti. Bu durum, İmamoğlu'nun göreve geldikten sonra lüks araç alımı yapıp yapmadığı sorusunu akıllara getirdi. Eleştiriler, "Halkın parasıyla yandaşların ayağını yerden kesmek" şeklinde yoğunlaştı.

Araç Satışının Nedenleri ve Sonuçları

İstanbul Ulaşım A.Ş., araç satışının nedenini bütçe açığını kapatmak ve nakit akışı sağlamak olarak açıkladı. Ancak, bu açıklama eleştirilerin önüne geçemedi. Özellikle, daha önce israf eleştirisi yapan bir yönetimin, şimdi de lüks araçları satışa çıkarması çelişki olarak değerlendirildi. Bu durum, İBB yönetiminin mali politikaları hakkında soru işaretleri yarattı.

  • Bütçe açığı gerekçesiyle araç satışı
  • Lüks araçların satılması tepki çekti
  • İBB yönetiminin mali politikaları sorgulanıyor

Bu satış kararı, İBB'nin gelecekteki mali stratejileri ve ulaşım politikaları hakkında da önemli ipuçları veriyor. Özellikle, toplu taşıma yatırımları ve yeni araç alımları konusunda nasıl bir yol izleneceği merak konusu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin araç satışı kararı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu durum, yerel yönetimlerin mali politikaları ve kaynak kullanımı konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. İBB'nin bu kararı, gelecekteki projeleri ve yatırımları üzerinde nasıl bir etki yaratacak, zamanla görülecek. Ancak şimdiden, İBB'nin mali yönetim anlayışı ve şeffaflığı konusundaki tartışmaların fitilini ateşlemiş durumda.