Uruguay eski Devlet Başkanı José "Pepe" Mujica, 89 yaşında hayatını kaybetti. Karaciğerine metastaz yapmış yemek borusu kanseriyle mücadele eden Mujica, Uruguay'ın başkenti Montevideo'da hayata gözlerini yumdu. Son dönemde tedavi görmeyi reddeden Mujica, kalan ömrünü huzur içinde geçirmek istediğini belirtmişti.

Pepe Mujica Kimdir?

27 Haziran 1973'te başlayan diktatörlük döneminde Tupamaros gerillalarına katılan Mujica, 14 yıl hapis yattı. Diktatörlüğün sona ermesiyle siyasete atılan Mujica, önce Tarım Bakanı oldu, ardından 2010-2015 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi. Başkanlığı döneminde eşcinsel evliliğin yasallaştırılması, kürtaj hakları ve esrar kullanımının serbest bırakılması gibi önemli reformlara imza attı.

Mujica'nın hayatına dair bazı önemli noktalar:

• Gençliğinde diktatörlüğe karşı silahlı mücadeleye katıldı.
• 14 yıl hapis yattı.
• Cumhurbaşkanlığı döneminde önemli reformlara imza attı.
• Maaşının büyük bir kısmını bağışladı.
• Sade ve mütevazı bir yaşam sürdü.

Sadelik ve Dürüstlük Sembolü

Sade yaşam tarzıyla tanınan Mujica, başkanlık maaşının önemli bir bölümünü hayır kurumlarına bağışlayarak eşi Lucía Topolansky ile birlikte mütevazı bir çiftlikte yaşamını sürdürdü. Liderlik anlayışı ve hayata bakış açısıyla dünya çapında büyük bir hayranlık uyandıran Mujica, siyasette dürüstlük ve sadeliğin sembolü olarak kabul edildi.

Mujica, son demeçlerinde hayatının sonuna dair düşüncelerini şu sözlerle ifade etmişti: "Bir savaşçının dinlenme hakkı vardır." Tedaviye son verme kararının ardından verdiği bir röportajda ise şunları söylemişti: "Dürüst olmak gerekirse ölüyorum. Hayat güzel bir macera ve mucize. Mutluluğa değil, zenginliğe odaklanmış durumdayız. Sadece bir şeyler yapmaya odaklanıyoruz ve siz farkına varmadan hayat geçip gidiyor." Bu sözleriyle halkına veda etmek istediğini belirtmiş ve gözleri dolarak artık herhangi bir medya organına demeç vermeyeceğini ifade etmişti.

José "Pepe" Mujica'nın ölümü, dünya genelinde siyasi liderler ve kanaat önderleri tarafından derin bir üzüntüyle karşılandı. Anısı ve mirası, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek.