
KOBİ'ler E-ticarette Neden Geride? Fırsatlar Kaçıyor Mu?
Türkiye'deki KOBİ'lerin dijitalleşme süreci, büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen beklenilen hızda ilerlemiyor. Özellikle küresel pazarlara açılmak için kritik öneme sahip olan e-ticaret, KOBİ'ler arasında henüz yeterince yaygınlaşmış değil. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler ve KOBİ'ler bu fırsatları nasıl değerlendirebilir?
KOBİ'lerin Dijitalleşme Karnesi: Neden Gerideyiz?
Türkiye'de toplam işletmelerin %99,7'sini oluşturan KOBİ'ler, istihdamın %73'ünü ve ihracatın yaklaşık %55'ini üstleniyor. Bu denli büyük bir ekonomik güce sahip olmalarına rağmen, birçok KOBİ dijital dönüşümde istenilen seviyeye ulaşabilmiş değil. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2024 itibarıyla Türkiye'deki KOBİ'lerin sadece %18'i aktif olarak e-ticaret yapıyor. Bu oran, Avrupa Birliği ortalamasının oldukça altında. E-ihracata katılım ise daha da düşük seviyelerde seyrediyor. Uzmanlar, birçok küçük işletmenin sosyal medyada var olmayı dijitalleşme olarak algıladığını belirtirken, dijitalleşmenin tüm iş süreçlerinin yeniden tasarlanmasını gerektirdiğini vurguluyor.
Devlet Destekleri Var Ama KOBİ'lerin Haberi Yok!
KOSGEB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK gibi kurumlar aracılığıyla KOBİ'lere yönelik birçok dijital dönüşüm desteği sunuluyor. Ancak, bu desteklerin sahada yeterince karşılık bulmadığı görülüyor. Birçok KOBİ, mevcut teşviklerden haberdar değil veya başvuru süreçlerini karmaşık buluyor. Son dönemde özellikle Dijital Dönüşüm Destek Programı, KOBİGEL ve Sanayi Dijitalleşme Yol Haritası gibi girişimlerle dijital altyapısını güçlendirmek isteyen firmalara önemli hibeler sağlanıyor. Bu desteklerden haberdar olmak ve doğru şekilde yararlanmak, KOBİ'lerin rekabet gücünü artırmak için kritik önem taşıyor.
Dijitalleşmenin Önündeki Engeller: İnsan Kaynağı ve Farkındalık
Dijitalleşmenin önündeki en büyük engellerden biri, nitelikli personel eksikliği olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Anadolu'daki KOBİ'lerde dijital okuryazarlık seviyesinin düşük olduğu görülüyor. Yazılım bilen, veri okuyabilen ve dijital araçları etkin kullanabilen çalışanlara duyulan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bazı üniversiteler ve belediyeler, bu boşluğu doldurmak için KOBİ'lere yönelik kısa süreli dijital eğitim programları başlatmış durumda. Ancak bu girişimlerin ülke geneline yayılması için daha sistemli bir stratejiye ihtiyaç var.
- Nitelikli personel eksikliği
- Dijital okuryazarlık seviyesinin düşüklüğü
- Devlet desteklerinden haberdar olmama
- Başvuru süreçlerinin karmaşıklığı
Geçtiğimiz yıl Türkiye'de e-ticaret hacmi, bir önceki yıla göre %61,7 artarak 3 trilyon liraya ulaştı. Toplam işlem sayısı 5,91 milyar adet olarak gerçekleşti. Küresel pazara bakacak olursak, 2024 yılında küresel e-ticaret hacmi, perakende satışlar açısından 6,1 trilyon dolara yükseldi. Geçen yıl itibarıyla, küresel perakende satışların %20,1'i e-ticaret üzerinden gerçekleştirildi. Yıl sonunda bu oranın %20,8’e yükseleceği öngörülüyor. Bölgesel olarak, Asya-Pasifik bölgesi küresel e-ticaret gelirinin yaklaşık %47,9'unu oluştururken, Amerika kıtası %34,9 ve Avrupa %15,4 paya sahip.
Sonuç olarak, Türkiye'deki KOBİ'lerin e-ticaret ve dijitalleşme alanında gidecek çok yolu var. Devlet desteklerinden daha etkin bir şekilde yararlanmak, nitelikli personel ihtiyacını gidermek ve dijital dönüşümün önemini kavramak, KOBİ'lerin küresel pazarda rekabet edebilmesi için kritik adımlar. KOBİ'ler büyürse, Türkiye de büyüyecektir ve bu potansiyeli hayata geçirmek için hep birlikte çalışmak gerekiyor.