Katolik'ken Müslüman Oldu! İsviçreli Beatrice'nin Şaşırtan Hikayesi
Gündem

Katolik'ken Müslüman Oldu! İsviçreli Beatrice'nin Şaşırtan Hikayesi


25 May 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 13 June 2025

İsviçre'de Katolik bir ailede dünyaya gelen 34 yaşındaki Beatrice Taşdemir'in hayatı, İslam'la tanışmasıyla bambaşka bir yöne evrildi. Alplerin eteğindeki sakin bir kasabada büyüyen Taşdemir, gençlik yıllarında inancına dair derin sorgulamalar yaşamaya başladı. Lise döneminde katıldığı bir münazara programı, onun için dönüm noktası oldu. "İslam'da kadın hakları var mı?" konulu bu tartışma, Taşdemir'i İslam'ı daha yakından tanımaya yöneltti. Kur'an-ı Kerim'in mealini okumasıyla hayatında köklü bir değişim yaşayan Taşdemir, henüz 16 yaşındayken Müslüman oldu. Bu karar, ailesi ve çevresi tarafından farklı tepkilerle karşılansa da o, inancını yaşamaktan asla vazgeçmedi. Şimdi İstanbul'da eşi ve çocuğuyla mutlu bir hayat süren Beatrice Taşdemir'in hikayesi, inanç arayışının ve dönüşümün ilham verici bir örneği.

İnanç Arayışı ve İslam'la Tanışma

Beatrice Taşdemir, çocukluğundan itibaren modern bir Avrupa toplumunun tüm imkanlarına sahip olmasına rağmen, içinde derin bir arayış hissettiğini belirtiyor. Katolik kilisesindeki bazı uygulamaların kendisine mantıklı gelmediğini ve Hristiyanlığın onu tatmin etmediğini ifade ediyor. İslam'a dair olumsuz izlenimlerin etkisiyle farklı bir arayışa yönelemeyen Taşdemir'in hayatı, lise öğrencisiyken katıldığı bir münazara etkinliğiyle değişti. Münazarada sunucu olarak yer aldığı "İslam'da kadın hakları var mı?" konusu, onun İslam'a dair daha önce hiç düşünmediği soruları gündemine taşıdı. Taşdemir, Avrupa'da İslam'ın genellikle olumsuz bir imajla sunulmasının etkisiyle bu dine karşı mesafeli olduğunu ancak o gün bakış açısının değiştiğini söylüyor.

Taşdemir, o güne kadar İslam'ı hiç araştırmadığını ve Avrupa'da İslam'ın hep terörle özdeşleştirildiğini belirtiyor. Ancak bu münazaranın onu düşündürdüğünü ve "Neden araştırmıyordum ki? O da bir dindi sonuçta" dediğini ifade ediyor. Bunun üzerine köylerine yakın olan bir mescide gitmeye karar veren Taşdemir, ilk başta çekinse de mescitteki Müslümanlardan büyük bir ilgi ve hoşgörü görmüş. Sorularını çekinmeden sormuş ve beklediği gibi yüzeysel değil, tatmin edici yanıtlar almış. Taşdemir, ilk defa orada, bir Tanrı'nın varlığına olan inancının İslam'da tam olarak karşılık bulduğunu görmüş. İslam'da, Allah ile kul arasında kimsenin aracı olmaması ona çok mantıklı gelmiş. Hristiyanlıkta olduğu gibi günah çıkarma ritüeli olmaması ve günahların affının doğrudan Allah'tan istenmesi, Taşdemir'i derinden etkilemiş.

Müslüman Olma Kararı ve Sonrası

İslam'a karşı ilgisi artan Taşdemir, Kur'an-ı Kerim'in mealini okumaya ve İslam'ı daha detaylı araştırmaya başlamış. Tüm bu araştırma sürecinin ardından kararını veren Taşdemir, yan köydeki camide kalbinin huzurla dolduğu bir anda şehadet getirerek Müslüman olmuş. O anın hayatının en özel anı olduğunu ve içinde tarif edemediği bir huzur olduğunu ifade eden Taşdemir, artık doğru yolda olduğuna inanıyormuş. 16 yaşında Müslüman olmaya karar verip, İslam ile şereflendikten sonra bu yeni inancını ailesine nasıl açıklayacağını düşünmüş. Annesinin bir dönem Hristiyan din hocalığı yaptığını söyleyen Taşdemir, annesinin bu kararını kabullenmekte başlarda zorlansa da zamanla bu durumu kabul ettiğini ve hatta İslam'a dair sorular sormaya başladığını belirtiyor. Taşdemir, annesine de hidayet olması temennisinde bulunuyor.

  • Kur'an-ı Kerim'in mealini okumaya başladı.
  • İslam'ı daha detaylı araştırmaya başladı.
  • Yan köydeki camide şehadet getirerek Müslüman oldu.

Türkiye'deki Yaşam ve İslam'ın Anlamı

Taşdemir, Müslüman olduktan sonra bol kıyafetler giyinmeye başlamış ve ilk kez 2009 yılında İsviçre'den bir grupla İstanbul'a turistik bir gezi yapmak için geldiği sırada tesettüre girmiş. 2009 yılında İstanbul'un tarihi dokusunu keşfederken, Yerebatan Sarnıcı'nda eşiyle tanıştığını da söyleyen Taşdemir, eşinin Yerebatan Sarnıcı'nda görevli olduğunu ve turistlere sesli rehber cihazları verdiğini belirtiyor. Sarnıcı gezerken cihazı eşinden kiralayan Taşdemir, o sırada eşiyle karşılaşmış. İngilizcesi pek iyi olmamasına rağmen eşinin başörtülü olmasına rağmen Türk olmadığını fark ettiğini ve sonrasında nasıl Müslüman olduğunu sorduğunu ifade ediyor. İletişimi koparmamak için e-posta adresini bırakan Taşdemir, böylece yazışmaya başlamış ve sonra evlenmişler. 11 yıldır İstanbul'da yaşayan Taşdemir, Türk kültürüne özgü bazı alışkanlıkların kendisini şaşırttığını ifade ediyor. Türkiye'ye ilk yerleştiği dönemde çat kapı misafirliğin kendisini çok zorladığını dile getiriyor. Avrupa'da misafirliğin planlı olduğunu belirterek, Avrupa'da kahve içmek için bile sözleşildiğini ve bir gün önceden haber verilerek müsaitseniz gelindiğini söylüyor. Ancak burada "5 dakika sonra sendeyiz" gibi ani ziyaretlerin olduğunu ve bu alışkanlığın başta kendisini zorladığını belirtiyor. Taşdemir, Türkiye'deki komşuluk ilişkilerinden de memnun olduğunu belirterek, ilk geldiğinde kimseyi tanımadığını ve biraz yabancılık çektiğini ancak şu anki komşularının çok iyi olduğunu ve çocukları aynı yaşta olduğu için sık sık bir araya geldiklerini ve birbirlerini desteklediklerini ifade ediyor.

Beatrice Taşdemir'in hikayesi, inanç arayışının sınırları aşan bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Katolik bir ailede doğup büyüyen ve İsviçre'nin modern yaşamının tüm imkanlarına sahip olan Taşdemir, içindeki boşluğu doldurmak için çıktığı yolda İslam'la tanışmış ve hayatına yeni bir anlam katmıştır. Onun hikayesi, inancın kişisel bir yolculuk olduğunu ve her bireyin kendi hakikatini arama özgürlüğüne sahip olduğunu bizlere hatırlatıyor. Taşdemir'in cesareti ve kararlılığı, inançları uğruna zorluklarla karşılaşanlara ilham kaynağı olmaya devam ediyor.