CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'ndeki otel görüşmesi ve bavullarla ilgili iddialara son noktayı koydu. Çelik, bavulların içeriğini açıklayarak merakları giderdi ve İmamoğlu'na yönelik suikast iddialarını hatırlattı.
Bavullarda Ne Vardı? Sinyal Kesici Gerçeği
Özgür Çelik, Saraçhane'de yaptığı basın açıklamasında, günlerdir tartışılan bavulların sırrını çözdü. Bavulların içerisinde sinyal kesici (jammer) cihazları olduğunu belirten Çelik, bu cihazların İmamoğlu'nun güvenliği için kullanıldığını vurguladı. Çelik, "Bu valizlerin içerisinde gördüğünüz gibi sinyal kesiciler var. Bunların belli bir ağırlığı var. Elde taşımak çok zor. 20-25 kilo ağırlığında elde taşımak çok zor olduğu için güvenlik ekipleri bu sinyal kesicileri valizlerle taşıyor." dedi.
Neden Sinyal Kesici? Suikast Girişimi İddiası
Çelik, İmamoğlu'nun neden sinyal kesici kullandığına dair sorulara da açıklık getirdi. İmamoğlu'nun İçişleri Bakanlığı tarafından koruma kararı olduğunu ve kendisine tahsis edilmiş dört polis koruması bulunduğunu hatırlatan Çelik, geçmişte yaşanan suikast girişimine de dikkat çekti. "Yine kamuoyu hatırlayacaktır Ekrem İmamoğlu hakkında bir suikast girişimini televizyonlar günlerce konuşmadı mı? Bir terör örgütünü Ekrem İmamoğlu'na bir suikast girişimi gerçekleştirmek istediğini televizyonlar günlerce tartışmadı mı?" ifadelerini kullandı.
Kamera Kapatma Tartışması
Çelik, otel odasındaki kamera kapatma görüntülerine de değinerek, bu durumun güvenlik gerekçesiyle yapıldığını savundu. Daha önce İmamoğlu'nun özel görüşmelerinin ve yemek yediği mekanların görüntülerinin servis edildiğini hatırlatan Çelik, bu tür olayların tekrarlanmaması için kameraların kapatılmasının normal olduğunu belirtti. "Toplantı yaptığı odanın güvenlik gerekçesiyle görüntüsünün kapatılması kadar normal bir şey olamaz." dedi.
Özgür Çelik'in açıklamalarıyla İmamoğlu'nun bavulları ve otel odasıyla ilgili tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Sinyal kesici cihazlarının güvenlik amacıyla kullanıldığı ve kamera kapatma olayının da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Ancak, bu açıklamaların kamuoyunda nasıl bir yankı uyandıracağı ve tartışmaları sona erdirip erdirmediği merak konusu.
