İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) yürütülen bir soruşturma kapsamında flaş bir gelişme yaşandı. Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden itibaren yakınında bulunan Taner Çetin'in karıştığı yolsuzluk iddiaları üzerine başlatılan operasyonda 13 kişi tutuklandı. Soruşturma, Çetin'in Medya AŞ ve Kültür AŞ'deki faaliyetlerine odaklanırken, ihalelerde usulsüzlük yapıldığı ve rüşvet alındığı şüphesi üzerine yoğunlaşıyor.

İhalelerde Rüşvet İddiaları ve MASAK Raporu

İddialara göre Taner Çetin, kendisine yakın şirketler aracılığıyla ihaleleri organize ederek, bu şirketlerden "rüşvet" adı altında maddi menfaat sağladı. Elde ettiği bu gelirlerle mal varlığı edindiği belirlendi. Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporda, Çetin'in ödemeleri doğrudan Medya AŞ ve Kültür AŞ'den iş alan firmalara yaptırdığı, ayrıca bu şirketlerin diğer personeline de para transferi yaptığı tespit edildi. Bu durum, ihalelerde adrese teslim uygulamaların yapıldığı ve usulsüzlüklerin sistematik bir şekilde yürütüldüğü şüphesini güçlendirdi.

Gözaltılar ve Tutuklamalar

Soruşturma kapsamında, İBB personeli, şirket temsilcisi ve şirket çalışanı olmak üzere toplam 22 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Gözaltına alınanlar arasında İBB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Taner Çetin, Çetin'in asistanı Arzu Can, İBB Halkla İlişkiler Müdürü Serap Karay, İBB Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı Mustafa Karaoğlu, Çeşme Belediye Başkan Yardımcısı Onur Gülin ve ayniyatçı Musa Özışık gibi isimler bulunuyor. Adliyeye sevk edilen 20 şüpheliden 13'ü tutuklanırken, 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Soruşturmanın Muhtemel Etkileri

İBB'de yaşanan bu yolsuzluk operasyonu, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde bu tür iddiaların gündeme gelmesi, İBB yönetiminin ve Ekrem İmamoğlu'nun imajını zedeleyebilir. Soruşturmanın derinleşmesi ve yeni delillerin ortaya çıkması durumunda, daha fazla tutuklama yaşanması ve soruşturmanın daha üst düzey yöneticilere sıçraması ihtimali bulunuyor. Bu durum, İBB'deki yönetim anlayışı ve şeffaflık konusunda ciddi soru işaretleri yaratırken, kamuoyunun belediyeye olan güvenini de sarsabilir.