Tokat'ın Zile ilçesinde yaşayan 86 yaşındaki Hami Paslıoğlu'nun hikayesi, azmin ve yaratıcılığın yaşla sınırlı olmadığını gösteren ilham verici bir örnek. 40 yıldır dağlardan topladığı ağaç dallarını özenle işleyerek bastonlara dönüştüren Paslıoğlu, hem geçimini sağlıyor hem de sanata olan tutkusunu yaşatıyor.

Doğayla İç İçe Bir Sanatçı

Hami Paslıoğlu, doğayla kurduğu derin bağ sayesinde, ormandan topladığı her bir dalda potansiyel bir sanat eseri görüyor. Yıllar içinde edindiği tecrübe ile hangi ağacın hangi tür baston için uygun olduğunu adeta ezbere biliyor. Topladığı dalları özenle temizleyip şekillendiren Paslıoğlu, her bir bastonu kendi kişisel dokunuşuyla benzersiz kılıyor. "Bu işi yaparken hem dinleniyorum hem de mutlu oluyorum," diyen Paslıoğlu, sanatın hayatına kattığı değeri vurguluyor.

El Emeği Göz Nuru Bastonlar

Hami Paslıoğlu'nun elinden çıkan bastonlar, sadece birer yürüme yardımcısı değil, aynı zamanda birer sanat eseri niteliği taşıyor. Her bir baston, Paslıoğlu'nun titiz çalışması ve sanatsal vizyonunun bir ürünü. Bastonların üzerine yaptığı oymalar, desenler ve figürler, doğadan ilham alıyor ve her birine ayrı bir anlam katıyor. Paslıoğlu'nun bastonları, hem yerel halk tarafından hem de turistler tarafından büyük ilgi görüyor. "Bastonlarımı görenler, hem şaşırıyor hem de beğeniyor," diyen Paslıoğlu, yaptığı işin takdir görmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor.

Sanatın İyileştirici Gücü

Hami Paslıoğlu'nun hikayesi, sanatın insan hayatına kattığı değeri ve iyileştirici gücünü gözler önüne seriyor. Yaşına rağmen hala üretmeye ve yaratmaya devam eden Paslıoğlu, hem kendisine hem de çevresine ilham kaynağı oluyor. Onun hikayesi, her yaşta hayata tutunmanın ve tutkularının peşinden gitmenin mümkün olduğunu gösteren bir örnek teşkil ediyor. Paslıoğlu'nun azmi, sanata olan sevgisi ve doğayla kurduğu bağ, onu sadece bir baston ustası değil, aynı zamanda bir yaşam sanatçısı yapıyor.

Hami Paslıoğlu'nun hikayesi, yerel halkın takdirini kazanmasının yanı sıra, ulusal medyada da geniş yankı uyandırdı. Onun gibi zanaatkarların desteklenmesi, hem kültürel mirasımızın korunması hem de yerel ekonominin canlandırılması açısından büyük önem taşıyor. Paslıoğlu'nun el emeği göz nuru bastonları, gelecek nesillere aktarılacak değerli birer miras olarak kalacak.