Boğaziçi Üniversitesi'nde, Nureddin Yıldız'ın üniversitede düzenlenecek bir etkinliğe konuşmacı olarak davet edilmesi üzerine başlayan protestolar, tutuklamalarla sonuçlandı. "6 yaşındaki kız çocukları evlendirilebilir" şeklindeki tartışmalı açıklamalarıyla bilinen Yıldız'ın davetine tepki gösteren öğrencilere polis müdahale etmiş ve çok sayıda öğrenci gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan öğrencilerden 6'sı tutuklanırken, 8'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu durum, öğrenci çevrelerinde büyük tepkilere yol açtı.
Protestoların Arka Planı
Nureddin Yıldız'ın geçmişte yaptığı ve büyük tepki çeken açıklamalar, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin bu davete karşı çıkmasının temel nedeniydi. Yıldız, 2015 yılında katıldığı bir programda, "Evlilikle ilgili şeriatımız İslam’ın yaş haddi yoktur. Bu ne demek? Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. Çocuklar arası nikah da yapılabilir. Büyük küçük nikahı da yapılabilir" şeklinde konuşmuştu. Bu sözler, kamuoyunda büyük infiale yol açmış ve Yıldız'a yönelik eleştirilerin artmasına neden olmuştu.
Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü (BİSAK) tarafından düzenlenen "İslami İlimler: Kim için, Ne Kadar?" başlıklı etkinliğe konuşmacı olarak davet edilmesi, öğrencilerin tepkisini daha da artırdı. Öğrenciler, Yıldız'ın üniversitelerinde konuşma yapmasını istemediklerini belirterek Kuzey Kampüs'te bir araya geldi ve "Nurettin Yıldız üniversitemden defol!" sloganları attı. Protestolar sırasında polisin sert müdahalesiyle 97 öğrenci gözaltına alındı.
Gözaltılar ve Tutuklamalar
Gözaltına alınan 97 öğrenciden 82'si serbest bırakılırken, aralarında T24 muhabiri Can Öztürk'ün de bulunduğu 14 kişi, tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimliğe sevk edilen 14 kişiden 6 öğrencinin tutuklanmasına, 8 öğrencinin ise adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verildi. Bu karar, öğrenci çevrelerinde büyük bir hayal kırıklığına neden oldu ve tepkilere yol açtı.
Tutuklamalarla ilgili olarak çeşitli öğrenci örgütleri ve sivil toplum kuruluşları açıklama yaparak, tutuklamaların ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu savundu. Öğrencilerin protesto hakkının engellenemeyeceği ve tutuklanan öğrencilerin derhal serbest bırakılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, üniversite yönetiminin bu tür tartışmalı isimleri davet etmesinin de eleştirilmesi gerektiği belirtildi.
Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı son yıllarda sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Özellikle üniversitelerde yaşanan olaylar, bu tartışmaları daha da alevlendiriyor. Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan bu son olay da, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı konusundaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi.
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Nureddin Yıldız protestosu ve ardından yaşanan tutuklamalar, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve üniversite özerkliği konularında yeni bir tartışma başlatmış durumda. Öğrenci örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için çeşitli eylemler düzenlemeye hazırlanırken, üniversite yönetimi ve yetkililerin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.
