27 Nisan 2025 Pazar

Ramazan'da Gıda İsrafı Alarmı: Her Yıl 1.05 Milyar Ton Yemek Çöpe Gidiyor!

Ramazan ayı, paylaşımın ve bereketin simgesi olsa da, iftar sofralarında yaşanan gıda israfı endişe verici boyutlara ulaşıyor. Uzun açlık sürelerinin ardından hazırlanan zengin sofralar, ihtiyaçtan fazla yemek pişirilmesine ve büyük miktarda gıdanın çöpe gitmesine neden oluyor. Bu durum, hem ekonomik kayıplara hem de çevresel zararlara yol açıyor.

Dünya Genelinde Gıda İsrafı Rakamları

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) 2024 Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre, dünya genelinde her yıl 1.05 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu, kişi başına yılda ortalama 132 kilogram gıdanın çöpe gitmesi anlamına geliyor. Raporda, bu kaybın 79 kilogramının sadece evlerde gerçekleştiği belirtiliyor. Türkiye'de de Ramazan ayında yapılan fazla alışveriş ve büyük porsiyonlu yemek hazırlıkları, gıda israfını daha da artırıyor.

İsrafın Nedenleri ve Çözüm Önerileri

Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) Aşçılık Milli Takımı Kaptanı Şef Volkan Aslan, gıda israfının önlenmesi için geniş kapsamlı bir bilinçlenme hareketine ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Aslan, "Uzun süreli açlığın etkisiyle, iftar sofralarında yanlış porsiyonlama ve gereğinden fazla yemek hazırlama gibi alışkanlıklar büyük kayıplara neden oluyor. Bu durum, sadece ekonomik değil, çevresel bir sorun haline geldi." dedi. İsrafı önlemek için şu önerilerde bulunuldu:
  • Mutfakta bilinçli planlama yapmak,
  • Porsiyon kontrolüne dikkat etmek,
  • Artan yemekleri değerlendirme alışkanlıkları kazanmak,
  • Doğru saklama yöntemleri kullanmak.

Ramazan Sofralarında Sürdürülebilir Tüketim

Şef Volkan Aslan, bireylerin yanı sıra restoranlar, oteller ve toplu yemek organizasyonlarının da israfı azaltmak için adımlar atması gerektiğini belirtti. "Gerçek bereket, tüketimde dengeyi sağlamakla mümkün. İftar sofralarında dengeli ve yeterli porsiyonlarla yemek hazırlanmalı, israftan kaçınılmalı." diyen Aslan, doğru porsiyon kontrolünün kritik önem taşıdığını vurguladı. Gıda israfını azaltmak için devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle geniş kapsamlı farkındalık kampanyaları başlatılması gerektiği belirtiliyor. Bu sayede hem ekonomik kayıpların önüne geçilebilir hem de çevresel etkiler minimize edilebilir. Ramazan ayında sürdürülebilir bir tüketim kültürü oluşturmak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılacak en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.

İlgili Haberler