İstanbul'da yaşanan son deprem, akıllara beklenen büyük İstanbul depremini getirdi. Uzmanlar, özellikle bazı ilçelerdeki zemin yapısının riskli olduğunu belirterek, olası bir büyük depremde denize kayma tehlikesine dikkat çekti. Peki, hangi ilçeler risk altında ve neler yapılmalı?

İstanbul Depremi ve Zemin Riski

İstanbul, dün öğle saatlerinde Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Deprem, şehir genelinde hissedilirken, vatandaşlar panik içinde sokaklara döküldü. Depremin ardından artçı sarsıntılar da devam etti. Bu durum, İstanbul'da yaşayanların deprem korkusunu yeniden tetikledi.

Depremin ardından uzmanlar, İstanbul'daki zemin yapısının önemine vurgu yaptı. Özellikle heyelan bölgesi olarak bilinen Beylikdüzü ve Esenyurt gibi ilçelerin zemin yapısının, olası bir büyük depremde ciddi risk taşıdığı belirtildi. Bu ilçelerde zemin sıvılaşması ve heyelan gibi olayların yaşanabileceği, hatta denize doğru kaymaların meydana gelebileceği ifade edildi.

Risk Altındaki İlçeler: Beylikdüzü ve Esenyurt

İstanbul'da zemin yapısı açısından en riskli bölgelerden biri olan Beylikdüzü ve Esenyurt, özellikle son yıllarda hızlı bir yapılaşma sürecinden geçti. Ancak, bu yapılaşma sırasında zemin etütlerinin yeterince yapılmaması ve uygun olmayan zeminlere binaların inşa edilmesi, riskleri daha da artırdı.

Uzmanlar, bu ilçelerde olası bir 7 büyüklüğündeki depremde, zemin sıvılaşması nedeniyle binaların çökebileceği, yolların ve altyapının zarar görebileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, heyelan riski de göz önünde bulundurulduğunda, bu ilçelerin denize doğru kayma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.

• Beylikdüzü: Sahil şeridi boyunca zemin sıvılaşması riski yüksek.
• Esenyurt: Heyelan bölgesi olması nedeniyle kayma riski bulunuyor.

Önlemler ve Yapılması Gerekenler

İstanbul'da deprem riskini azaltmak için alınması gereken birçok önlem bulunuyor. Öncelikle, mevcut yapı stokunun depreme dayanıklılığı kontrol edilmeli ve güçlendirme çalışmaları yapılmalı. Ayrıca, yeni yapılacak binaların zemin etütlerinin titizlikle yapılması ve depreme dayanıklı bir şekilde inşa edilmesi gerekiyor.

Vatandaşların da deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve deprem anında nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, deprem çantası hazırlamak ve acil durum planı yapmak da olası bir felakete karşı hazırlıklı olmanın önemli adımlarından.

Unutmayalım ki, deprem bir doğa olayıdır ve önlenemez. Ancak, doğru önlemler alarak ve bilinçli davranarak depremin etkilerini en aza indirmek mümkündür. İstanbul'da yaşayan herkesin bu konuda duyarlı olması ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor.