Washington Post'un yaptığı son araştırmalar, ABD'de Filistin destekçisi öğrencilerin gözaltına alınma süreçlerinde çarpıcı detayları gün yüzüne çıkardı. İddialara göre, bu öğrencileri hedef almak amacıyla özel bir birim kurulmuş durumda. Bu durum, Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün de içinde bulunduğu birçok öğrencinin yaşadığı mağduriyetleri daha da karmaşık hale getiriyor.

ABD'de Öğrenci Gözaltıları İçin Özel Birim Mi Kuruldu?

Haberde belirtildiğine göre, ABD İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olan İç Güvenlik Soruşturma Birimi (HSI),daha önce uyuşturucu ve insan ticareti gibi ciddi suçlarla ilgilenirken, şimdi Filistin yanlısı paylaşımlar yapan üniversite öğrencilerinin gözaltına alınması gibi hassas bir konuda da aktif rol oynuyor. Bakanlığın direktifleri doğrultusunda hareket eden bu birim, ABD'de vize ile bulunan öğrencilerin sosyal medya hesaplarını ve paylaşımlarını yakından takip ederek raporlar hazırlıyor. Bu raporlar, daha sonra gözaltı kararlarının temel dayanağı olarak kullanılıyor.

Bu durumun en somut örneklerinden biri, Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi'nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı olay. Öztürk, 25 Mart'ta iftar yemeği için arkadaşlarıyla buluşmaya giderken ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza) ekipleri tarafından gözaltına alındı. Bu olay, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Sınır Dışı Kararı ve Hukuki Süreç

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rümeysa Öztürk'ün vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini duyururken, 300'den fazla yabancı öğrencinin de aynı gerekçeyle vizelerinin iptal edildiğini açıkladı. Rubio, bu öğrencileri "Hamas destekçisi" olarak nitelendirdi. Ancak Boston'daki federal yargıç Denise Casper, Öztürk'ün sınır dışı edilmesini durduran bir karar verdi. Bu karar, hukuk mücadelesinin devam ettiğini gösteriyor.

Tufts Üniversitesi Rektörü Sunil Kumar da mahkemeye sunduğu açıklamada, öğrencilerinin tutuklanmasının "uluslararası topluluğu felç ettiğini" belirterek serbest bırakılmasını talep etti. Bu destek, Öztürk'ün yalnız olmadığını ve üniversitesinin arkasında durduğunu gösteriyor.

Olayın Ardından Gelen Tepkiler ve Sonuç

Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınması ve ardından yaşanan gelişmeler, ABD'deki ifade özgürlüğü ve öğrenci hakları konularında ciddi tartışmaları beraberinde getirdi. Özellikle Filistin yanlısı öğrencilere yönelik bu tür uygulamaların, akademik özgürlüğü kısıtladığı ve öğrencileri sindirmeye yönelik olduğu eleştirileri yükseliyor. Bu durum, uluslararası ilişkilerde de gerginliğe neden olabilir.

• İfade özgürlüğü kısıtlamaları
• Akademik özgürlüğe müdahale
• Uluslararası ilişkilerde gerginlik

Öğrenci gözaltılarının artması ve özel bir birimin bu tür davalara odaklanması, ABD'deki eğitim ortamının geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Bu durumun, ülkedeki yabancı öğrenci sayısını olumsuz etkileyebileceği ve ABD'nin uluslararası eğitim merkezi olma özelliğini zayıflatabileceği düşünülüyor.

Rümeysa Öztürk olayında yaşanan son gelişmeler, ABD'deki Filistin yanlısı öğrencilere yönelik baskıların arttığına işaret ediyor. Bu durum, hem öğrencilerin geleceği hem de ABD'nin uluslararası imajı açısından önemli sonuçlar doğurabilir.