İzmir'deki minik öğrenciler, doğayla iç içe bir projeyle dikkat çekiyor. Atakent Aysel-Salih Baysak Anaokulu öğrencileri, "Tarım ve Çocuk" projesi kapsamında yağmur suyu kullanarak mevsim sebzeleri yetiştiriyor ve bu sebzelerle kendi yemeklerini hazırlıyorlar. Bu proje, çocuklara hem doğa sevgisini aşılıyor hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırıyor.
Yağmur Suyuyla Gelen Bereket
Okul öncesi eğitim öğretmeni Nurhayat Ekincioğlu'nun öncülüğünde yürütülen projede, öğrenciler evsel atıkları biriktirerek kompost yapıyorlar. Bu kompostu kullanarak, yağmur suyu ile suladıkları sebzeleri yetiştiriyorlar. Öğrenciler, kendi elleriyle büyüttükleri sebzeleri toplamanın ve onlarla yemek yapmanın keyfini yaşıyorlar.
Proje kapsamında öğrenciler şunları öğreniyor:
- Doğal kaynakların önemi
- Sürdürülebilir tarım yöntemleri
- Sağlıklı beslenme alışkanlıkları
- El becerileri ve sorumluluk bilinci
Minik Ellerden Büyük Lezzetler
Öğrenciler, yetiştirdikleri domates, salatalık, marul gibi sebzelerle salatalar, sandviçler ve çeşitli yemekler hazırlıyorlar. Bu sayede, sebzelerin tadını daha yakından tanıyor ve sağlıklı beslenmeye teşvik ediliyorlar. Öğretmenleri Nurhayat Ekincioğlu, projenin çocukların gelişimine büyük katkı sağladığını belirtiyor.
Ekincioğlu, "Çocuklar, toprağa dokunarak, bitki yetiştirerek doğayla bağ kuruyorlar. Bu da onların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerine olumlu etki ediyor. Ayrıca, kendi yetiştirdikleri sebzeleri yeme konusunda daha istekli oluyorlar," diyor.
Sürdürülebilir Gelecek İçin İlham Kaynağı
Atakent Aysel-Salih Baysak Anaokulu'nun "Tarım ve Çocuk" projesi, diğer okullara da örnek oluyor. Bu proje sayesinde, çocuklar küçük yaşta sürdürülebilir tarım ve çevre bilinci konularında farkındalık kazanıyorlar. Gelecekte daha bilinçli ve doğa dostu bireyler olmaları için önemli bir adım atılıyor.
Bu proje, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de doğaya karşı sorumluluklarını hatırlamalarına vesile oluyor. Yağmur suyunun değerlendirilmesi, kompost yapımı gibi basit yöntemlerle, çevremizi koruyabilir ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.
