
TBMM'nin Denetim Yetkisi Neden Azaldı? Cevapsız Kalan Önergeler!
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) denetim yetkisinin son yıllarda azaldığına dair tartışmalar sürerken, soru önergelerine verilen yanıtlar da bu durumu gözler önüne seriyor. Toplamda 82 bin 794 soru önergesinden 26 bin 841'inin yanıtlanmaması, meclisin işlevselliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler? Cevapsız kalan önergeler, meclisin denetim mekanizmasını nasıl etkiliyor?
TBMM'nin Denetim Yetkisi Neden Tartışma Konusu?
9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle birlikte TBMM'nin yetkileri önemli ölçüde değişti. Bu değişim, meclisin denetim görevini de etkiledi. Birgün'ün haberine göre, meclisin 27'nci Yasama Dönemi'nde verilen 82 bin 794 yazılı soru önergesinden sadece 10 bin 724'üne yasal süre içinde yanıt verildi. 41 bin 930 önergeye ise yasal süre aşıldıktan sonra cevap geldi. Ancak 26 bin 841 soru önergesi tamamen cevapsız kaldı. Bu durum, TBMM'nin denetim işlevinden uzaklaştığı yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.
Bakanlıkların Tutumu Ne Anlama Geliyor?
DEM Parti Milletvekili İbrahim Akın, soru önergelerinin süresi içinde yanıtlanmamasına yönelik bakanlıklara soru önergesi verdi. Ancak Akın'ın soru önergesi verdiği altı bakanlıktan beşi, bu soruları da yasal süre içinde yanıtlayamadı. Milli Savunma Bakanlığı, soruların en kısa sürede yanıtlanacağını belirtirken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yanıtın yasal süreyi aştığını bildirdi. Ticaret Bakanlığı ise iş yoğunluğu nedeniyle gecikmeler yaşandığını açıkladı. Bazı bakanlıkların ise hiç yanıt vermemesi dikkat çekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, MEB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı, soru önergelerine herhangi bir yanıt göndermedi. Bu durum, bakanlıkların meclis denetimine karşı tutumunu sorgulatıyor.
Soru Önergelerinin Önemi ve Etkisi
Soru önergeleri, TBMM'nin hükümeti denetleme araçlarından biridir. Milletvekilleri, soru önergeleri aracılığıyla bakanlıklardan bilgi talep edebilir, kamuoyunu ilgilendiren konularda açıklama isteyebilirler. Ancak soru önergelerinin yanıtlanmaması veya gecikmeli yanıtlanması, meclisin denetim yetkisini zayıflatır ve kamuoyunun bilgi edinme hakkını engeller. Bu durum, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine aykırıdır. Soru önergelerine verilen cevapların niteliği de önemlidir. Bazı cevaplar, tatmin edici olmaktan uzak ve genel ifadeler içerebilir. Bu da meclisin denetim işlevini etkisiz hale getirebilir.
TBMM'nin denetim yetkisinin etkin bir şekilde kullanılması, demokrasinin sağlıklı işlemesi için hayati öneme sahiptir. Soru önergelerinin zamanında ve eksiksiz yanıtlanması, meclisin hükümeti denetleme ve kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirmesi açısından büyük önem taşır. Aksi takdirde, meclisin denetim yetkisi zayıflar, hükümetin hesap verebilirliği azalır ve kamuoyunun bilgi edinme hakkı kısıtlanır. Bu durum, demokrasinin temel ilkelerine zarar verir ve toplumda güvensizlik yaratır. Bu nedenle, TBMM'nin denetim yetkisinin güçlendirilmesi ve soru önergelerine verilen yanıtların kalitesinin artırılması için gerekli adımların atılması büyük önem taşımaktadır.