Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK),son dönemde artan şikayetler üzerine bazı sohbet uygulamalarına erişim engeli getirdi. Bu uygulamalar arasında popüler olan Azar, LivU ve Tango da bulunuyor. Karar, söz konusu uygulamaların içerdiği ahlaki olmayan içerikler ve kullanıcıların güvenliğini tehdit etmesi gerekçesiyle alındı.

Yasaklanan Uygulamalar ve Gerekçeleri

BTK'nın erişim engeli getirdiği uygulamalar, genellikle kullanıcıların yabancılarla görüntülü sohbet etmesine olanak tanıyan platformlar. Bu tür uygulamalarda, kullanıcıların kimliklerini gizleyebilmesi ve denetim mekanizmalarının yetersiz olması nedeniyle, ahlaka aykırı içeriklerin yayılması ve dolandırıcılık gibi suçların işlenmesi kolaylaşıyor. Azar, LivU ve Tango gibi uygulamaların, özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın olması, bu tür riskleri daha da artırıyor.

• Azar: Rastgele görüntülü sohbet imkanı sunan uygulama, uygunsuz içerikler ve taciz iddialarıyla sık sık gündeme geliyordu.
• LivU: Benzer şekilde, yabancılarla anlık görüntülü konuşma olanağı sağlayan LivU da, ahlaki sınırları aşan içeriklere ev sahipliği yapıyordu.
• Tango: Başlangıçta canlı yayın platformu olarak popülerleşen Tango, zamanla sohbet ve tanışma özelliklerini de bünyesine katarak, riskli bir ortama dönüşmüştü.

BTK'nın Açıklaması ve Bundan Sonraki Süreç

BTK yetkilileri, erişim engeli kararının, kullanıcıların güvenliğini ve ahlaki değerlerini koruma amacıyla alındığını açıkladı. Yapılan açıklamada, bu tür uygulamaların denetlenmesi ve yasal düzenlemelere uygun hale getirilmesi için çalışmaların devam edeceği belirtildi. Ayrıca, kullanıcıların bu tür platformlarda karşılaştıkları olumsuz durumları BTK'ya bildirmeleri istendi. Erişim engeli getirilen uygulamaların, gerekli düzenlemeleri yapmaları halinde yeniden erişime açılabilmesi mümkün.

Bu yasakla birlikte, Türkiye'de internet güvenliği ve ahlaki değerlerin korunması konusunda yeni bir tartışma başladı. Uzmanlar, bu tür yasakların çözüm olmadığını, asıl önemli olanın bilinçli internet kullanımını teşvik etmek ve ailelerin çocuklarını bu konuda eğitmesi olduğunu vurguluyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarının ve uygulama geliştiricilerinin de sorumluluk alarak, içerik denetimini artırması gerektiği belirtiliyor.