
Şaşkınlık Ustası: Sıradışı Hayat Dersleri! 😲
Uğur Canbolat'ın "Şaşkınlık Ustası" başlıklı köşe yazısı, okuyuculara alışılmadık bir bakış açısı sunuyor. Yazar, bir çoban çocuğunun hayatından yola çıkarak, şaşırmanın, hayret etmenin ve tefekkürün insan yaşamındaki önemini vurguluyor. Gündelik hayatta sıradan görünen olaylara farklı bir gözle bakabilmenin, yeni keşiflere ve derin anlamlara ulaşmanın kapılarını araladığına dikkat çekiyor.
Çoban Çocuktan Şaşkınlık Ustasına
Yazar, çocukluğundan itibaren doğayla iç içe olan, babasının kavalından yayılan melodilerle büyüyen bir çoban çocuğunun hikayesini anlatıyor. Bu çocuk, yaşıtları okul sıralarında ter dökerken, o dağlarda koyun otlatıyor, doğayı gözlemliyordu. Ancak onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği, her şeye duyduğu derin merak ve şaşkınlıktı.
Babası, okuma yazma bilmese de, engin bir bilgi birikimine sahip, meraklı bir insandı. Oğluna da bu merakı aşılamış, onu sürekli düşünmeye, sorgulamaya teşvik etmişti. Çoban çocuk, babasının bu özelliği sayesinde, hayatı farklı bir gözle görmeyi öğrenmişti.
Zamanla, babasının merakı yerini kendisinde hayret etme ve şaşırma özelliğine bırakmıştı. Eline konan bir uğurböceğini dakikalarca inceler, başkalarının görmediklerini görür ve her defasında şaşkınlık içinde kalırdı. Bu şaşkınlık, onun için yeni bir keşfin işaretiydi.
Yazarın aktardığına göre, bu şaşkınlık hali, serserilik anlamında bir başıbozukluk değildi. Aksine, şaşkınlıktan hayrete, hayretten hayranlığa, buradan da şükre giden bir yolculuğun başlangıcıydı. O, her bir detayı hayranlıkla incelerken, aslında evrenin sırlarını çözmeye çalışıyordu.
Şaşkınlığın Dönüştürücü Gücü
Yazar, şaşkınlığın insan hayatındaki dönüştürücü gücüne dikkat çekiyor. Ona göre, şaşırmak, öğrenmenin en taze kapısı ve takdir etmenin en güçlü basamağıdır. Şaşkınlığını aynı anda hayranlığa dönüştüren insan, muhteşem tefekkür seanslarına girer ve evrenle bütünleşir.
Yazarın yazısında bahsettiği çoban çocuğunun oğlu, babasının bu özelliğini fark etmiş ve onun tefekkür sahnelerini günü gününe kaydetmişti. Babasının ölümünden sonra, bu notları "Şaşkınlık Ustası Babam" adıyla bir kitapta toplamıştı. Bu kitap, şaşkınlığın, hayretin ve hayranlığın insan hayatını nasıl zenginleştirebileceğine dair ilham verici bir örnek sunuyordu.
Şaşkınlık ustası, her mahluka karşı müthiş bir irkilme tepkisi veriyor, hayranlıkla bakıyordu. Yüzünde tadına doyulmaz bambaşka hayret ifadeleri dolaşıyordu. Onun için bu öğrenmenin en taze kapısı ve takdir etmenin en güçlü basamağıydı. Şaşkınlığını aynı anda hayranlığa dönüştürüyor ve muhteşem tefekkür seanslarına giriyordu. Birgün çocuklarından biri bunu sorduğunda ona verdiği tek cümlelik cevap şu olmuştu: Fark etme tepkisi…
Yazarın yazısından çıkarılacak dersler şunlardır:
- Hayata farklı bir pencereden bakın.
- Gündelik olaylara şaşırmaktan ve hayret etmekten çekinmeyin.
- Her şeyde bir anlam arayın ve tefekkür edin.
- Evrenle bütünleşin ve şükredin.
Uğur Canbolat'ın bu anlamlı yazısı, okuyuculara hayatın karmaşası içinde kaybolmamayı, küçük şeylerden mutlu olmayı ve her anı şaşkınlıkla karşılamayı öğütlüyor. Şaşkınlıktan hayrete ve hayranlığa giden şükür kapılarının hepimize açılması dileğiyle.