İstanbul Şişli'de yaşanan korkunç olayda, 34 yaşındaki Bahar Aksu, boşandığı eşi Rüstem Elibol tarafından sokak ortasında silahla vurularak hayatını kaybetti. İşe gitmek üzere evden çıkan Aksu, Elibol ve arkadaşları tarafından kaçırılmak istendi. Direnen genç kadın, eski eşinin silahından çıkan kurşunlarla olay yerinde can verdi. Bu acı olay, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar vahim bir boyutta olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Olay Nasıl Gerçekleşti?
Edinilen bilgilere göre, Bahar Aksu işe gitmek için evinden çıktığı sırada, eski eşi Rüstem Elibol ve beraberindeki üç kişi tarafından önü kesildi. Zanlılar, Aksu'yu zorla araca bindirmeye çalıştı. Genç kadın uzun süre direnerek araca binmemeye çalıştı. Ancak, Rüstem Elibol silahını çekerek Aksu'yu vurdu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Bahar Aksu'nun hayatını kaybettiğini belirledi. Elibol ve beraberindeki üç kişi ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Türkiye'de Kadın Cinayetleri
Bahar Aksu'nun vahşice öldürülmesi, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha hatırlattı. Kadın cinayetleri, son yıllarda giderek artan bir ivme gösteriyor. Çoğu zaman boşanmak isteyen, ayrılmak isteyen veya kendi hayatına dair kararlar almak isteyen kadınlar, erkekler tarafından hedef alınıyor. Bu durumun önüne geçilmesi için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerekiyor. İşte yapılması gerekenlerden bazıları:
- Eğitim: Toplumun her kesiminde kadına saygı ve eşitlik bilincinin oluşturulması için eğitimler düzenlenmeli.
- Yasal Düzenlemeler: Kadınları şiddetten koruyacak daha caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı.
- Farkındalık: Kadın cinayetlerine karşı toplumda farkındalık yaratılmalı ve bu konuda duyarlılık artırılmalı.
- Destek Mekanizmaları: Şiddet mağduru kadınlar için daha fazla destek mekanizması oluşturulmalı ve bu mekanizmalara erişim kolaylaştırılmalı.
Bu elim olay, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Toplum olarak bu konuda daha duyarlı olmalı ve gerekli önlemleri almalıyız. Unutmayalım ki, her kadın değerli ve yaşamaya hakkı var.