CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 22. Olağanüstü Kurultay'ın ardından Parti Meclisi (PM) üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri ve milletvekilleriyle birlikte Anıtkabir'i ziyaret etti. Ziyaret, yeni PM'nin ilk toplantısı öncesinde gerçekleşti ve büyük önem taşıdı.

Anıtkabir Defterine Tarihi Mesaj

Özgür Özel, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayarak dikkat çekici bir mesaj kaleme aldı. Mesajında, "Sizden emanet demokrasimizi ve partimizi hedef alan 19 Mart 2025 tarihli sivil darbe teşebbüsüne karşı milletimizle birlikte verdiğimiz mücadeleyi ülkemizin dört bir köşesinde kararlılıkla sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. Bu ifadeler, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Özel, mesajının devamında, "Kurucu kadrolarımızdan aldığımız ilhamla Türkiye'de adaleti, demokrasiyi ve toplumsal refahı hâkim kılana dek egemenliğin sahibi olan milletimizin üzerinde hiçbir güce inanmadan azimle çalışmaya söz veriyoruz" dedi.

İsmet İnönü'nün Kabrine Ziyaret

Anıtkabir ziyaretinin ardından Özgür Özel ve beraberindekiler, İsmet İnönü'nün kabrini ziyaret etti. Saygı duruşunda bulunarak kabrine çiçek bıraktılar. Bu ziyaret, CHP'nin kurucu değerlerine olan bağlılığının bir göstergesi olarak yorumlandı.

Anıtkabir'in Tarihi ve Önemi

Anıtkabir, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarıdır. Ankara'da bulunan Anıtkabir, Türk milletinin Atatürk'e olan saygı ve sevgisinin bir sembolüdür. Her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Anıtkabir'in mimarisi, Türk tarihini ve kültürünü yansıtan öğelerle doludur. Anıtkabir'in inşası 1944 yılında başlamış ve 1953 yılında tamamlanmıştır. Anıtkabir, sadece bir anıt mezar değil, aynı zamanda bir müzedir. Anıtkabir Müzesi'nde Atatürk'ün kişisel eşyaları, fotoğrafları ve belgeleri sergilenmektedir.

Özgür Özel'in Anıtkabir ziyareti ve deftere yazdığı mesaj, CHP'nin gelecekteki politikalarına dair önemli ipuçları veriyor. 19 Mart 2025 vurgusu, siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. Ziyaret, CHP'nin demokrasiye olan bağlılığını ve Atatürk'ün mirasına sahip çıkma kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.