Oyuncu Levent Üzümcü, Ayşe Barım davasına ilişkin yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni olan Üzümcü, Birgün gazetesinden Yeşer Sarıyıldız'a verdiği röportajda çarpıcı ifadeler kullandı.

Levent Üzümcü'den Şok Sözler

Üzümcü, röportajında Ayşe Barım davasına değinerek, günümüzde televizyonlarda en basit sosyal meselelerin bile dile getirilemediğini vurguladı. Kimi oyuncuların suskunlukları sorusuna ise, bu suskunluğun yeni olmadığını ve uzun zamandır devam ettiğini belirtti. Levent Üzümcü'nün açıklamaları şu şekilde:

"Mücadele etmeden tiyatro da hayat da olmaz. Suskunluk meselesi sadece bugünün değil. Yıllarca insanlar kimseyi kırmamaya, kavga etmeden idare etmeye çalıştı. Zamanında hep birlikte yükü omuzlayıp birkaç kişiyi yalnız bırakmasaydık, bugün burada olmazdık. Keşke haklı çıkmasaydım, ben 'abartıyor' olsaydım da bu tabloyu görmeseydik. Bedeli ertelemek, sonunda daha ağır bir bedel olarak karşına çıkıyor. Bugün gelinen noktada artık televizyonlarda en basit sosyal meseleler bile anlatılamıyor. Dizilerin senaristleri gözaltına alınabiliyor."

Tiyatro ve Hayat Mücadelesi

Levent Üzümcü, tiyatro ve hayatın ayrılmaz bir bütün olduğunu ve mücadele etmeden hiçbir şeyin başarılamayacağını vurguladı. Sanatın ve sanatçıların toplumsal sorunlara duyarsız kalmaması gerektiğinin altını çizen Üzümcü, suskunluğun bedelinin ağır olacağını belirtti.

• Mücadele olmadan tiyatro olmaz.
• Suskunluk sadece bugünün sorunu değil.
• Bedeli ertelemek daha ağır sonuçlar doğurur.

Suskunluğun Sonuçları

Üzümcü'nün açıklamaları, sanat dünyasında uzun süredir devam eden suskunluk tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Özellikle Ayşe Barım davası gibi hassas konularda sanatçıların sessiz kalması eleştirilere neden oluyor. Levent Üzümcü'nün bu çıkışı, diğer sanatçılara da cesaret vererek toplumsal sorunlara daha fazla dikkat çekmelerine öncülük edebilir.

Levent Üzümcü'nün Ayşe Barım davasına ilişkin yaptığı bu açıklamalar, sanat dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Sanatçıların toplumsal sorumluluğu ve ifade özgürlüğü konularındaki tartışmaların yeniden alevlenmesine neden oldu. Üzümcü'nün cesur çıkışı, diğer sanatçılara da ilham kaynağı olabilir ve toplumsal sorunlara karşı daha aktif bir rol oynamalarına teşvik edebilir.