Kamu Hakkı Nedir? Cuma Hutbesi Uyarıyor!
Gündem

Kamu Hakkı Nedir? Cuma Hutbesi Uyarıyor!


27 June 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 27 June 2025

27 Haziran Cuma hutbesinde kamu hakkı konusuna dikkat çekildi. Hutbede, kamu malına zarar vermenin, haksız kazanç elde etmenin ve rüşvet almanın İslam dinindeki yeri ve önemi vurgulandı. Günümüzdeki bazı yaygın kamu hakkı ihlallerine de değinilerek, bu konudaki hassasiyetin artırılması gerektiği belirtildi.

Kamu Hakkı: Allah'ın Emaneti

Hutbede, kamu hakkının 'Hukukullah' olduğu, yani Allah'ın hakkı olduğu vurgulandı. Bu hakkın, Müslümanlar için bir emanet olduğu ve bu emanete sahip çıkmanın Müslüman olmanın bir gereği olduğu ifade edildi. Kamu hakkına ihanet etmenin sadece bir haksızlık değil, aynı zamanda bir zulüm olduğu belirtildi. Kamu malının ise topyekûn bir milletin ortak menfaat alanı olduğu ve hiç kimsenin bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi bir tasarrufta bulunamayacağı vurgulandı.

Kamu malının sadece hayatta olanların değil, henüz doğmamış çocukların, tüyü bitmemiş yetimlerin, bütün muhtaçların, garip gurebanın da hakkı olduğu hatırlatıldı. Kur'an-ı Kerim'de 'Gulûl' olarak isimlendirilen hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmanın; insanı dünyada zillete, ahirette büyük bir azaba sürükleyen ağır bir vebal, büyük bir günah olduğu belirtildi.

Hutbede, Yüce Rabbimizin şu ayeti hatırlatıldı: “…Kim, kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir.” (Âl-i İmrân, 3/161)

Günümüzdeki Kamu Hakkı İhlalleri

Hutbede, günümüzde sıkça karşılaşılan kamu hakkı ihlallerine de değinildi. Bu ihlallerden bazıları şu şekilde sıralandı:

  • Hazineye, vakıflara, derneklere, kamu kurum ve kuruluşlarına ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek ya da vasıflarını değiştirerek gayr-i meşru kazanç sağlamak.
  • Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek.
  • Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik vermek, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmak.
  • Yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka, hak etmediği bir ücret talep etmek.
  • Dijital mecralarda, yazılı ve görsel medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle manipülasyon yaparak kamuyu zarara uğratmak.
  • Bir kişinin yapabileceği bir iş için birden fazla kişiyi işe almak kamu kaynaklarını israf etmektir. Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır.
  • Elektrik ve suyu kaçak kullanmak, toplumun tamamının malına el uzatmaktır.
  • Devletin; tarımda, hayvancılıkta ve ticarette verdiği destekleri amacı dışında kullanmak.
  • İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak, ailesinden kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp gerçekte birlikte yaşamaya devam etmek.
  • Naylon fatura ile vergi kaçırmak, sahte belgelerle mal beyanını düşük göstermek.
  • Engelli muafiyetinden yararlanılarak alınan aracı amacı dışında kullanmak, vergi imtiyazını istismar edip bunu bir rant kapısına çevirmek.
  • Menfaat elde etmek için rüşvet alıp vermek.

Hicri Yeni Yıl ve Kamu Hakkı Hassasiyeti

Hutbenin sonunda, hicri yeni yılın İslam alemi için hayırlara vesile olması temennisiyle birlikte, kamu hakkına dair hassasiyetin yenilenmesi gerektiği vurgulandı. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu uyarısı hatırlatıldı: “Kamu malından haksız kazanç sağlayanlar için kıyamet günü ancak cehennem azabı vardır.” (Buhârî, Farzu’l Humus, 7)

Cuma hutbesinde yapılan bu önemli vurgular, toplumumuzda kamu hakkı bilincinin artmasına ve bu konudaki ihlallerin azalmasına katkı sağlayacaktır. Unutmayalım ki, kamu hakkı hepimizin ortak hakkıdır ve bu hakka sahip çıkmak, hepimizin sorumluluğundadır.