
Hindistan Uçak Kazası: Türkiye İddiaları Çöktü! Gerçek Ortaya Çıktı
Hindistan'dan İngiltere'ye gitmek üzere havalanan ve 244 kişiyi taşıyan bir yolcu uçağının düşmesi, sosyal medyada büyük bir bilgi kirliliğine yol açtı. Özellikle, uçağın bakımının Turkish Technic tarafından yapıldığı iddiaları hızla yayıldı. Ancak, yapılan incelemeler ve resmi açıklamalar, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.
Uçak Tipi Farklı: Algı Operasyonu Nasıl Çöktü?
Sosyal medyada dolaşan iddiaların aksine, Hindistan'da düşen uçağın Boeing 787-8 Dreamliner tipi olduğu tespit edildi. İddiaları desteklemek amacıyla paylaşılan fotoğraflardaki uçağın ise Boeing 777 tipi olduğu belirlendi. Bu durum, kasıtlı bir algı operasyonu yapıldığını açıkça gösteriyor. Turkish Technic'in 9 Nisan 2025'te yaptığı bir paylaşımda, Air India ile olan anlaşmanın Boeing 777 filoları için geçerli olduğu belirtilmişti. Bu da, şirketin sadece bu tip uçakların bakımını üstlendiğini kanıtlıyor.
Turkish Technic ve Air India Anlaşması: Gerçekler Ne Diyor?
Edinilen bilgilere göre, Turkish Technic ve Air India arasındaki anlaşma, yalnızca Boeing 777 tipi uçakların İstanbul'daki hangarlarda bakımını kapsıyor. Uçakların operasyonlarına sorunsuz bir şekilde devam ettiği de belirtiliyor. Bu durum, Hindistan'da düşen Air India'ya ait Boeing 787-8 tipi uçağın bakımının Turkish Technic tarafından yapıldığı iddiasının tamamen asılsız olduğunu gösteriyor.
Sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin önüne geçmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek büyük önem taşıyor. Bu tür olaylar, dezenformasyonun ne kadar hızlı yayılabileceğini ve nelere yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
- Uçak tipinin farklı olması
- Resmi açıklamaların doğruluğu
- Turkish Technic'in anlaşma detayları
Sonuç olarak, Hindistan'da düşen uçakla ilgili Türkiye'ye yönelik yapılan çirkin iftira, uçak tipinin farklı olması ve Turkish Technic'in açıklamalarıyla çürütüldü. Bu olay, sosyal medyadaki bilgi kirliliğine karşı dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Doğru bilgiye ulaşmak ve dezenformasyondan kaçınmak, her bireyin sorumluluğundadır.