Gayrimenkul sektörü, 2025 yılının ilk çeyreğinde beklenmedik bir rekor kırdı. Toplamda 694 bin 628 adet gayrimenkul satışı gerçekleşti. Bu olağanüstü artış, sektör temsilcileri arasında büyük bir heyecan yaratırken, aynı zamanda bu hareketliliğin sürdürülebilirliği konusunda da soru işaretleri oluşturdu.

Rekor Satışın Nedenleri

Gayrimenkul satışlarındaki bu ani yükselişin arkasında çeşitli faktörler yatıyor. Düşük faiz oranları, konut kredilerine erişimin kolaylaşması ve yatırımcıların güvenli liman olarak gayrimenkule yönelmesi, bu faktörlerin en önemlileri arasında sayılabilir. Ayrıca, özellikle büyük şehirlerdeki nüfus artışı ve buna bağlı olarak konut ihtiyacının artması da talebi tetikleyen unsurlardan biri oldu.

Sektör temsilcileri, bu rekor satışların ardındaki nedenleri şu şekilde sıralıyor:

• Düşük Faiz Oranları: Konut kredisi faizlerindeki düşüş, alım gücünü artırarak talebi canlandırdı.
• Yatırımcı Güveni: Gayrimenkul, enflasyona karşı güvenli bir liman olarak görülüyor.
• Nüfus Artışı: Özellikle büyük şehirlerdeki nüfus artışı, konut ihtiyacını artırıyor.
• Kentsel Dönüşüm Projeleri: Kentsel dönüşüm projeleri, yeni konut arzını destekliyor.

Peki, Bu Hareketlilik Devam Edecek mi?

Rekor satış rakamlarının ardından sektör temsilcileri, bu hareketliliğin devam edip etmeyeceği konusunda farklı görüşler dile getiriyor. Bazı uzmanlar, faiz oranlarının yeniden yükselmesi ve ekonomik belirsizliklerin artmasıyla birlikte talebin düşebileceğini öngörüyor. Ancak, konut arzının hala yetersiz olması ve yatırımcıların gayrimenkule olan ilgisinin devam etmesi durumunda, satışların belirli bir seviyede korunabileceği de belirtiliyor.

Sektör temsilcileri, devletin uygulayacağı politikaların da bu süreçte belirleyici olacağını vurguluyor. Konut kredisi faizlerini düşürmeye yönelik teşvikler, vergi avantajları ve kentsel dönüşüm projelerine destek gibi uygulamaların, talebi canlı tutabileceği ifade ediliyor.

Sonuç

Gayrimenkul sektöründeki bu rekor satışlar, ekonomiye olumlu yansımalarıyla dikkat çekiyor. Ancak, bu hareketliliğin sürdürülebilirliği, ekonomik koşullara, devlet politikalarına ve sektörün kendi dinamiklerine bağlı olacak. Önümüzdeki dönemde, sektör temsilcilerinin ve yatırımcıların yakından takip edeceği önemli gelişmeler yaşanması bekleniyor. Unutulmamalıdır ki, gayrimenkul yatırımı uzun vadeli bir perspektifle değerlendirilmelidir ve piyasa koşulları sürekli olarak analiz edilmelidir.