Türkiye'de devlet politikalarının yetersiz kaldığı durumlarda, şiddete maruz kalmış ve sosyal destekten yoksun kadınlar için feminist sığınaklar hayati bir öneme sahip. Bu sığınaklar, kadınların güvende uyuyabildikleri, nefes alabildikleri ve "yeni bir hayat mümkün" diyebildikleri nadir alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Mor Çatı Vakfı gibi kuruluşların öncülüğünde yürütülen bu çalışmalar, kadınların yeniden hayata tutunmalarını sağlıyor.

Feminist Sığınakların Önemi

Feminist sığınaklar, devletin sunduğu sığınma evlerinden farklı olarak, kadınların ihtiyaçlarına daha bütüncül bir yaklaşımla cevap veriyor. Bu sığınaklarda kalan kadınlar, sadece fiziksel güvenliklerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda psikolojik destek, hukuki danışmanlık ve ekonomik bağımsızlık gibi konularda da destekleniyorlar. En önemlisi, bu sığınaklar kadınların birbirleriyle dayanışma içinde olmalarını teşvik ederek, yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlıyor.

Mor Çatı gönüllüsü ve sosyal çalışmacı Tuğçe Canbolat, sığınakların önemini şu sözlerle vurguluyor: "Sığınak içerisinde kurulan dayanışma kadınların sığınak sonrası yaşamında da devam edebiliyor; birlikte eve çıkabiliyor, birbirlerinin iş bulmasına, çeşitli desteklere erişmesine devam ediyorlar."

Kadınların Sığınaklardaki Dönüşümü

Şiddete maruz kalmanın her kadın üzerinde farklı etkileri olduğu gibi, şiddetten uzaklaşmanın da kadınlar üzerindeki etkileri değişebiliyor. Sığınaklara gelen kadınlar, zamanla kendilerinde önemli değişimler fark ediyorlar. Bu değişimler genellikle şu şekilde ifade ediliyor:

• Güvende hissederek uyuyabilme
• Özgüvenin artması
• Düşünmek ve plan yapabilmek için fırsat bulma
• Haklarını öğrenme
• Kendileri ile ilgilenmeye vakit ayırabilme
• Yediği yemekten uzun bir aradan sonra ilk kez tat alma

Bu değişimler, kadınların yeniden kendi hayatlarının kontrolünü ellerine almalarını sağlıyor.

Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Önerileri

Sığınaklarda kalan kadınların karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, şiddet faillerinin hayatlarına kaldıkları yerden devam etmesi. Bu durum, kadınların yeniden güvende hissetmelerini zorlaştırıyor ve adalet duygularını zedeliyor. Ayrıca, sığınaktan ayrılan kadınlar için barınma, istihdam ve ekonomik bağımsızlık konularında da ciddi eksiklikler bulunuyor.

Bu sorunların çözümü için şu adımların atılması gerekiyor:

• Kadınların 7/24 erişebileceği acil yardım hatları ve danışma merkezleri kurulmalı
• Sığınak sonrası geçiş evleri gibi barınma destekleri sağlanmalı
• Çocuklu kadınlar için çalışma saatleri ile uyumlu kreş destekleri oluşturulmalı
• Kadınların istihdamını destekleyecek projeler geliştirilmeli

Bu adımlar, kadınların şiddetten uzaklaşmalarını ve yeni bir hayata başlamalarını kolaylaştıracaktır.

Feminist sığınaklar, devletin yetersiz kaldığı noktalarda kadınlar için hayati bir destek sağlıyor. Ancak bu sığınakların sayısının artması, daha fazla kadına ulaşılması ve kadınların ihtiyaçlarına daha iyi cevap verilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddetle mücadele, sadece sığınaklarla sınırlı kalmamalı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi için de kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır.