Esenyurt Belediyesi'nde yaşanan görevden alma ve kayyum ataması sonrasında ortaya çıkan iddialar gündeme bomba gibi düştü. Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasının ardından göreve gelen kayyum yönetiminin, AKP'li isimlere milyonlarca liralık ödeme yaptığı iddia ediliyor. Bu ödemelerin en dikkat çekeni ise 1,5 milyon TL'lik sucuk, tavuk ve kuru gıda alımı oldu. Peki, bu alımların perde arkasında neler yaşandı?

Esenyurt Belediyesi'nde Neler Oluyor?

Esenyurt Belediyesi'nde yaşanan bu gelişmeler, akıllara birçok soruyu getiriyor. Belediye kaynaklarının nasıl kullanıldığı, ihalelerin hangi şartlarda yapıldığı ve bu alımların ne kadarının gerçek ihtiyaçlardan kaynaklandığı merak konusu. Özellikle sucuk, tavuk ve kuru gıda gibi temel ihtiyaç maddelerinin alımında bu kadar yüksek bir meblağın harcanması, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.

İddialara göre, 1,5 milyon TL'lik sucuk, tavuk ve kuru gıda alımı, AKP'li Necmettin Birinci'ye ait bir şirketten yapıldı. Ayrıca, belediyenin AKP eski İlçe Başkanı Dindarol'un aile şirketinden de 782 bin TL'lik mobilya aldığı öğrenildi. Bu durum, kayyum yönetiminin taraflı ve şeffaf olmayan bir şekilde hareket ettiği yönündeki eleştirileri beraberinde getirdi.

Vatandaşlar Ne Diyor?

Esenyurt'ta yaşayan vatandaşlar, bu iddialar karşısında büyük bir şaşkınlık ve öfke içerisinde. Belediyenin kaynaklarının bu şekilde harcanmasına tepki gösteren vatandaşlar, sorumluların hesap vermesini istiyor. Özellikle ekonomik sıkıntıların yaşandığı bu dönemde, belediye bütçesinin daha dikkatli ve şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Vatandaşlar sosyal medyada da tepkilerini dile getiriyor. İşte bazı yorumlar:

• "Bu nasıl bir israf! Sucuktan geçilmiyor herhalde Esenyurt!"
• "Kayyum geldi, yolsuzluk katlandı!"
• "Bu paralar bizim cebimizden çıkıyor, yazıklar olsun!"
• "Hesap sorulmazsa daha çok böyle şeyler görürüz."

Kayyum Ataması ve Sonuçları

Esenyurt Belediyesi'ne kayyum atanması, aslında birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Kayyum atamalarının, yerel yönetimlerin demokratik süreçlerini zedelediği ve halkın iradesini yok saydığı eleştirileri sıkça dile getiriliyor. Bu tür olaylar, yerel yönetimlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusundaki endişeleri daha da artırıyor.

Esenyurt Belediyesi'nde yaşanan bu sucuk skandalı, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kayyum atamalarının ardından ortaya çıkan bu tür iddialar, kamuoyunda büyük bir güvensizlik yaratıyor. Umuyoruz ki, bu iddialar en kısa sürede aydınlatılır ve sorumlular gerekli cezaları alır. Aksi takdirde, halkın yerel yönetimlere olan inancı daha da zedelenecektir. Bu durum, sadece Esenyurt için değil, tüm Türkiye için önemli bir ders niteliği taşımaktadır.