22 Nisan 2025 Salı

Erdoğan'ın Hizmet Siyaseti mi, Özel'in Husumet Siyaseti mi?

Türkiye siyaseti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği "Hizmet siyaseti" ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'le özdeşleşen "Husumet siyaseti" olmak üzere iki farklı ekolün rekabetine sahne oluyor. Bu iki yaklaşım, ülkenin geleceği ve siyasi iklimi açısından önemli farklılıklar taşıyor.

Hizmet Siyaseti: İstikrar ve Yatırım Odaklı Yaklaşım

Hizmet siyasetinin temelinde ülkeyi yönetme sorumluluğu, istikrarın korunması ve güven ortamının sağlanması yer alıyor. Bu yaklaşım, karamsarlığa karşı durmayı, yanlış bilgilerle mücadele etmeyi ve halkın sorunlarına çözüm üretmeyi amaçlıyor. Hizmet siyaseti, ülkenin geleceğine yönelik yatırımları anlatmayı ve farklı görüşlere sahip kitleleri ikna etmeyi ön planda tutuyor.

  • Ülkeyi yönetme sorumluluğu
  • İstikrarı savunma
  • Güven ortamını sağlama
  • Karamsarlığa karşı durma
  • Yanlış bilgilerle mücadele
  • Halkın sorunlarına çözüm üretme

AK Parti döneminde hizmet siyaseti çıtası yükseldiği için, bu çizginin altında kalmak bile başarısızlık olarak algılanabiliyor. Ancak her dönemin şartları farklı olduğu ve beklentiler arttığı için, konjonktürel zorluklar muhalefet tarafından manipüle edilebiliyor. Ülkeyi ileriye taşıyanlar ile çelme takanlar arasındaki farkın anlaşılması, vatandaşların ferasetine kalıyor.

Husumet Siyaseti: Gerginlik ve Kutuplaşma Üzerinden Siyaset

Husumet siyaseti ise eleştiriyi değil, sadece kötülemeyi önemsiyor. Gerginlikten medet umuyor, sokağı tahrik ediyor, kurumları ve kişileri hedef alarak yıpratıyor. Bu yaklaşım, umut inşa etmek yerine başka umutları yıkmayı, amaca ulaşmak için her türlü aracı meşru görmeyi ve algı çarpıtmasına dayanmayı içeriyor.

  • Eleştiriyi değil, kötülemeyi önceliklendirme
  • Gerginlikten medet umma
  • Sokağı tahrik etme
  • Kurumları ve kişileri hedef alma
  • Algı çarpıtmasına dayanma

Husumet siyaseti, küçük problemleri büyüterek sürekli olarak tahribat yaratmaya çalışıyor. Kendi doğrularını milletin meseleleriyle harmanlayarak vatandaşın duygularını istismar ediyor ve siyaseti düşmanlık cephesine taşıyor. Bu durum, ülkeyi yönetme iddiasındaki kişilerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarıyor ve bumerang gibi kendi hedeflerini vuruyor.

Türkiye'nin Geleceği İçin Hangi Siyaset Anlayışı Daha Uygun?

Türkiye'nin geleceği için hangi siyaset anlayışının daha uygun olduğu sorusu, vatandaşların vereceği kararla şekillenecek. Hizmet siyaseti, istikrar ve kalkınma odaklı bir yaklaşım sunarken, husumet siyaseti kutuplaşma ve gerginlik üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyor. Önemli olan, ülkenin birlik ve beraberliğini koruyarak, adalet ve demokrasi ilkeleri çerçevesinde siyasi rekabetin sürdürülmesidir.

İlgili Haberler