
Elektronik Harp'te Yerli Devrim! Türkiye Savaşları Nasıl Etkileyecek?
Türkiye, Ukrayna-Rusya ve İran-İsrail arasındaki savaşlarda kritik rol oynayan elektronik harp altyapısına yaptığı yatırımlarla adından söz ettiriyor. Özellikle ASELSAN başta olmak üzere birçok yerli kurumun iş birliğiyle geliştirilen projeler, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yeni nesil operasyonel kabiliyetler kazandırıyor. İthal ürünlerin yerlileriyle ikame edilmesi, Türkiye'nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını güçlendirirken, bölgesel ve küresel güvenlik denkleminde de önemli bir oyuncu haline gelmesini sağlıyor.
Yerli Üretim Elektronik Harp Sistemleri
ASELSAN'ın geliştirdiği ANTIDOT 2-U Elektronik Harp Podu, insansız hava araçlarını (İHA) düşman tehditlerinden korumak amacıyla tasarlandı. Bu sistem, İHA'lara tam otonom koruma sağlarken, aynı anda birden fazla hedefe yönelik karıştırma yapabiliyor. Bu özellik, İHA'ların operasyonel etkinliğini artırırken, düşman unsurların elektronik sistemlerine karşı da önemli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, kara konuşlu bir elektronik destek sistemi olan ASELSAN MİLKED-3A3, hasım unsurların haberleşme sistemlerini tespit edip teşhis edebiliyor. Sistem, sinyallerin dinlenmesi ve konuşulan dile kadar analiz edilmesini mümkün kılıyor. Bu sayede, düşman unsurların taktik ve stratejileri hakkında önemli bilgiler elde edilebiliyor.
Yeni Nesil Radar Sistemleri
Türk savunma sanayisinin önemli bir diğer adımı ise yerli AESA (Aktif Elektronik Taramalı Dizin) radar sistemi MURAD. Tüm kara, hava, deniz ve uzay platformlarına entegre edilebilecek olan bu sistem, F-16, TB2 ve AKINCI gibi kritik platformlara entegre edilecek. MURAD, sahip olduğu gelişmiş özelliklerle hava ve kara hedeflerini aynı anda takip edebilme, yüksek çözünürlüklü görüntüleme ve elektronik harp yetenekleri sunuyor. Ayrıca, TF-2000 Hava Savunma Muhribi için geliştirilen ÇAFRAD sisteminin seri üretimine yönelik faaliyetler de hızla devam ediyor. Bu sistemler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hava savunma kabiliyetini önemli ölçüde artıracak.
Savunma Sanayisinde Dönüm Noktası
Türkiye'nin elektronik harp alanındaki bu atılımları, savunma sanayisinde bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Yerli üretim sistemlerin devreye girmesiyle birlikte, Türkiye'nin dışa bağımlılığı azalırken, operasyonel kabiliyetleri de önemli ölçüde artıyor. Bu durum, Türkiye'nin bölgesel ve küresel güvenlik politikalarında daha etkin bir rol oynamasına olanak sağlıyor. Savunma ihracatında da önemli bir potansiyel oluşturan bu gelişmeler, Türkiye'nin ekonomik büyümesine de katkı sağlayacak.
Türkiye'nin elektronik harp alanındaki yerli devrimi, ülkenin savunma sanayisindeki bağımsızlığını güçlendirirken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonel kabiliyetlerini de önemli ölçüde artırıyor. ASELSAN ve diğer yerli kurumların iş birliğiyle geliştirilen bu projeler, Türkiye'nin bölgesel ve küresel güvenlik denkleminde daha etkin bir rol oynamasına olanak sağlıyor. Savunma ihracatındaki potansiyel artış ise ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlayacak.