Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Can Holding ve bünyesindeki şirketlere yönelik operasyon gündeme bomba gibi düştü. İsmail Saymaz, operasyonun perde arkasını aralarken, dikkat çekici iddialarda bulundu. Habertürk ve Show TV gibi önemli medya kuruluşlarının da sahibi olan Can Holding'e yönelik bu operasyonun, siyasi izinle gerçekleştiği öne sürüldü.

Can Holding'e Operasyon: Neler Yaşandı?

Can Holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Holding bünyesindeki Habertürk, Show TV ve Bloomberg gibi 121 şirkete el konularak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi. Bu ani gelişme, medya dünyasında büyük yankı uyandırdı.

İsmail Saymaz, Halk TV'de katıldığı programda süreci değerlendirerek, "Habertürk, Show TV, Bloomberg televizyonları Türkiye'de var olan iktidarın el koyduğu diğer vizyonlara kıyasla kabul edilen iktidar yanlısı görülmeyen kuruluşlardı. Dolayısıyla böyle merkezde yer alan bir kuruluş el konmuş olması o kuruluşun içinde bulunduğu holdinge el konmuş olması şu an bu ülkenin en önemli meselelerinden biri." ifadelerini kullandı.

Saymaz, Can Holding'in medya sektörüne yeni girdiğini belirterek, "Can Holding'i yayıncılık alanında yeni tanıyoruz. Geçen yıl Ciner Holding'den Show TV, Habertürk ve Bloomberg'i satın aldılar. Daha önce bu grubu Bilgi Üniversitesi, Doğa Koleji ve Enerji Holding'in sahibi olarak biliyorduk." dedi.

İddialar ve Soruşturmanın Detayları

Saymaz, operasyonun arka planında Küçükçekmece'de başlayan bir vergi incelemesi olduğunu söyledi. İnceleme sonucunda yaklaşık 254 milyon liralık bir kara para aklama iddiası ortaya atıldı. Ayrıca, şirketin 2020 ve 2021 yıllarında 86 milyar liralık kaynağı belirsiz para girişinin tespit edildiği de belirtildi.

Saymaz'ın açıklamalarına göre, vergi incelemesi zamanla suç örgütü soruşturmasına dönüştü ve soruşturma polis yerine jandarma tarafından yürütüldü. Bu durum, soruşturmanın ciddiyeti ve kapsamı hakkında önemli ipuçları veriyor.

Beştepe'den İzin Alındı İddiası:

İsmail Saymaz, operasyon için siyasi izin alındığı iddiasını da gündeme getirdi. "Bu operasyon için siyasi iznin alındığını duymuştum. Yani malum son dönemlerde yapılan operasyon yolsuzluk temelli operasyonların hemen hemen hepsinden önce bir Beştepe'den bir izin alındığı iddia ediliyor. Burada da benzeri bir izin sürecinin işlediği ve ona yapılacak olan operasyona siyasi iznin çıktığı bana ulaşan duyumlar arasındaydı." şeklinde konuştu.

Saymaz, Can Holding'e karşı operasyonun bir haftadır bilindiğini ve iktidarda bir 'bilek güreşi' yaşandığını da iddia etti. Operasyonun yapılıp yapılmaması noktasında bir direncin olduğunu, ancak bu direncin kırıldığını belirtti.

Sonuç: Medya Sektöründe Yeni Bir Dönem Mi?

Can Holding'e ait 121 şirketin TMSF'ye devredilmesiyle birlikte, Türkiye medya sektöründe yeni bir döneme giriliyor olabilir. Saymaz, "Şimdi ise Türkiye'nin en önemli ve en önemli medya kuruluşu TMSF uhdesine giriyor. En büyük olmasından çok bütünüyle iktidarın güdümünde olmayan. İktidarın etkisine açık ancak iktidarın güdümünde olmayan son ana akım medya organlarından biri de artık şu saat itibariyle devletin uhdesine ve güdümüne girmiş oldu." diyerek durumun vahametini özetledi. Bu gelişmelerin, Türkiye'deki medya özgürlüğü ve yayıncılık ilkeleri üzerindeki etkileri merakla bekleniyor.