
Antalya Müzesi Yıkımı: Baro'dan Gece Yarısı Operasyonuna Sert Tepki!
Antalya Barosu, kentin sembol yapılarından Antalya Müzesi'nin gece yarısı apar topar yıkılmasına sert bir tepki göstererek yazılı bir açıklama yaptı. Baro, bu yıkımın sadece kültürel bir değer kaybı olmadığını, aynı zamanda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bir işlem olduğunu vurguladı. Peki, bu ani yıkımın ardında yatan sebepler neler? Baro'nun açıklamaları ne anlama geliyor?
Şeffaflıktan Uzak Bir Yıkım Süreci
Antalya Barosu, müzenin yıkım sürecinde şeffaflığın olmadığını ve oldu bittiye getirildiğini belirtiyor. Aylardır süren mücadeleye rağmen, meslek örgütleri, yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri dikkate alınmadı. Müzenin, asbest ve kimyasal maddelerle ilgili gerekli idari usuller izlenmeden, halk sağlığı göz ardı edilerek yıkıldığı iddia ediliyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı.
Deprem Raporu Neden Yok?
Baro'nun açıklamasında dikkat çekilen bir diğer nokta ise, müzenin depreme dayanıksız olduğuna dair herhangi bir raporun sunulmaması. Açılan davalara verilen yanıtların, işlemlerin müzenin kapatılmasından ve yıkım kararından sonra yapılmaya çalışıldığını gösterdiği belirtiliyor. Müzenin 16 Temmuz 2025'te kapatılmasına rağmen, deprem performans analizinin 23 Temmuz 2025 tarihli olması, soru işaretlerini daha da artırıyor.
Hukuka Aykırı Bir Yıkım mı?
Antalya Barosu, müzenin yıkımının hukuka ve genelgelere aykırı olduğunu savunuyor. Yıkımla ilgili birden fazla dava bulunurken ve yürütmeyi durdurma kararı beklenirken, yıkımın oldu bittiye getirilmesi eleştiriliyor. Ayrıca, İnşaat Genelgesi'ne göre Antalya'da 15 Mayıs – 15 Ekim tarihleri arasında yıkım yapılamayacağına dair hükme rağmen, bu kuralın göz ardı edildiği belirtiliyor. Baro, bu durumun açık bir hukuk ihlali olduğunu vurguluyor.
Antalya Barosu'nun açıklamalarından bazı önemli noktalar:
- Yıkım sürecinde şeffaflık yok.
- Depreme dayanıklılık raporu sunulmadı.
- Hukuka ve genelgelere aykırı hareket edildi.
- Yıkım, hafta sonu ve gece yarısı gerçekleştirildi.
- Muratpaşa Belediyesi'ne haber verilmedi.
- Asbest raporu alınmadı.
Baro, yıkımın hafta sonu ve gece yarısı, yoğun toz ve duman eşliğinde mahalle sakinlerinin sağlığını hiçe sayarak gerçekleştirildiğini belirtiyor. Muratpaşa Belediyesi'ne haber verilmediği ve Asbest raporu alınmadığının altı çiziliyor. "Gece yarısı tabiri caizse yangından mal kaçırma olarak ifade edilecek bir telaşla ve şehrin her tarafında yankılanan bir uğultuyla gerçekleştirilen yıkım, kent tarihinde kapkara bir gece olarak anılacaktır" deniliyor.
Antalya Barosu, bu sürecin takipçisi olacak ve sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için mücadele edeceğini duyurdu. Bu olay, Antalya'da büyük bir tartışma yaratırken, benzer durumların yaşanmaması için hukuki süreçlerin titizlikle takip edilmesi gerektiği bir kez daha vurgulanıyor.